Öğretmenler Gününüz Kutlu Olsun

03:08

1996 yılıydı sanırım, ilkokul birinci sınıftayım. Sınıfında en iyilerinden biriydim, bir de sınıf başkanı...
   Okuma sınavı yapıldı o gün, yakında okuma bayramı var malum, herkes tahtaya çıkıp tek tek okuyacak fişleri. Sıra bana geldi, dün gibi aklımdadır o fiş 'Işık ılık süt iç.' Okuyamadım o fişi ben. Sonrası suratıma inen bir tokat ve alev alev yanan suratım. Yine 'Oku' dedi bana, yine yanlış okudum, kulağımdan çeke çeke fişlerin asılı olduğu duvara götürdü beni. Bu kez okudum ama az önce okuyamamın vebali olacak 'Madem biliyorsun neden yanlış okudun?' diye bir tokat daha yedim. Kulağımdan çeke çeke sırama götürüyordu beni ki ayağa bastım öğretmenin. 'Ayağına basılmaz öğretmenin, terbiyesiz.' dedi, tahtaya itti beni. Hatırladıklarım bunlar ve bir de aileme bu durumu bir kaç yıl öncesine kadar anlatmadığım. Nedenini hala bilmiyorum ; ama sanırım yine döver diye korktum. 
   Komik geldi değil mi çoğunuza ? Bende gülerek anlatıyorum çoğu kez, üzülmeyin. Seneler sonra atabildim üstümde bıraktığı kalıntıları; ama çok şey çaldı. İnsanlara kendimi ifade edebilmemi, toplum içerisinde konuşurken duyduğum özgüveni çaldı benden. Geceleri rüyama girip 7 yaşında çocuğun altını ıslatmasını ekledi ama hayatıma. Bugün üstümde taşıdığım Panik atak için tedaviye gittiğimde 'Küçükken neden çok korktun?' sorusunun cevabını da vermiş oldum sanırım...
  Senin öğretmenler günün kutlu olmasın Bilge Hoca. Sırf bunlar için değil, kara lastik giyiyor diye utanıp arka sıralarda oturttuğun her öğrenci için, senin öğretmenler günün kutlu olmasın. 
   ...
   İsmail Balkan, adını ezberimde tuttuğum, yıllar geçse de hatırlayacağım, nadir insanlardan. Benden sadece 3 yaş büyük öğretmenim. 
  Üniversite 2. sınıf ve %60 ı sunumdan sorumlu olduğum bir dersin yeni öğretmeniydi. Benim sunum yapamayışım yüzünden o dersi 3. kez alttan aldığım gerçeği var birde. Sunumu sular seller gibi ezberleyip yine ilkokuldan gelen fobim sayesinde yapamamışım. Yazılı sınavda da boş kağıt vermeye hazırlanıyorum. 'Çalımadın mı?' diye sordu bana, cevap vermedim. 'Yazık.' dedi bana İsmail hocam, odasına çağırdı beni. Ben yine korkuyorum, gözlerim dolu dolu. O anlattı ben dinledim, ben ağladım o dinledi. Sunumu odadaki öğretmenleri topladı ve bana yaptırdı. Bir daha bir daha bir daha. Ertesi hafta sınıfta da. Üniversite de ben ilkokul çocuğu oldum, o da ilkokul öğretmeni. Birileri seneler önce cesaretinizi yerle bir ederken diğeri elinizden tutup o çocuğu yeniden buluyor. Dünyalar kadar büyük bir fark var taşıdıkları sıfatlarda, üstelik aynı olsalar da.
   Okulu onur öğrencisi olarak bitirdim, kuşak töreninde belgemi İsmail Hocamın ellerinden aldım, sanırım daha anlamlısı olamazdı benim için. Kimse bilmez ettiğim teşekkürleri, hocam bilir. Allah razı olsun, bugün ve her gün duacısıyım.
   Senin öğretmenler günün kutlu olsun İsmail Hocam, sadece bunlar için değil, maaşınla elini uzattığın her gariban öğrencin için, öğretmenler günün kutlu olsun.
  Şimdi neden anlattım o kadar şeyi bilmiyorum, ama bugünü hediye için bekleyen ve ayın 15ini görmek için sabahları yatağından kalkan, kalkarkende hayıflanan onlarca insanın kendine mal etmesi zoruma gidiyor benim. Aynı şekilde özgür bireyler yetiştiriyoruz cümlesine sığınıp, öğrencisiyle karşılıklı sigara içen, öğrencisinin görebileceği ortamlarda onu kötü akışkanlara teşvik eden hiçbir davranışın da arkasında değilim, desteklemiyorum. Kılık kıyafeti eski, ayakkabıları yırtık diye onu dışlayan, dışlanmasına müsade eden öğretmeni ben kabul etmiyorum. Öğrencin evlandındır, ailenin bir parçasıdır, kardeşindir, bazen arkadaşındır.  Hayatım güzelliğini doğrularla öğreten, eğitimin sadece müfredatta yazılı olmadığının bilincinde olan, miniklerin büyük yaralarını saran, iyi-kötü, güzel-çirkin kavramlarını anlatan, geleceğe 'İNSAN' hazırlayan herkesin öğretmenler günü kutlu olsun. 

You Might Also Like

0 yorum

Subscribe