15 Temmuz

23:03

   Yarın düğünümüz var!

   10 yıl beklediğimiz o gün. Arkadaşlarımız toplandı, son bekar akşamı hep birlikte geçirelim istedik. Eğlenmeye falan değil, öyle semaverde çaydır bizim en büyük zevkimiz. Sıradan bir çay bahçesinde yine güzel muhabbetler, sohbetler var. Ne olduğunu hatırladığım bir soru sordum nişanlıma, cevabım 'Ne düğünü, darbe oluyor!'
   Kalabalıktan uzaklaştığımızı, ellerimle yüzümü kapatıp bağıra bağıra ağladığımı hatırlıyorum. Belki olayın ciddiyetini henüz kavrayamadım ama yarın benim düğünüm var !
Gelecek tüm misafirler yolda. Gelmeyin dedim tek tek. Benim en özel gecem olabilir ama ya onlara bir şey olursa? ' Ne olursa olsun, yanındayız, geliyoruz.' dediler bana ki hala ciğerim sökülür bu cümleye. Çok sevilmişim ben, Allah razı olsun.
   Meclisin bombalanışını, TRT spikerini, kapanan köprüyü an be an izledim. Her yer karışık, ne oluyor anlamıyorum.Yarın benim düğünüm var. !
Selalar okunmaya başladı, ama diğer darbeler böyle olmamıştı ki. Neden diğer şehirler sakin, anlayamıyorum. Gelinliğim karşımda, gidip sevdim biraz onu. Hayırlısı olsun dedim ama içim buruk.               Yarın benim düğünüm var. !
    Sabah 06:30 oldu, yatıştı ortalık ama çok şehit var. Ülke kan ağlıyor. Annemler 1 saat sonra gelecek. Ne yani şimdi davul mu çalacağız onca şehidimin üstüne. Hayallerin bir kısmı yarım ama bilinçlide olmak lazım. Bugün bizim düğünümüz var !
Herkes 'İyi misin ?' diye pervane, sanırım bayılırım diye korkuyorlar. Beynim uyuşuyor zaman zaman, saçma sapan bir saç ve makyajla çıktım kuaförden, zaten gelinlikte üstümden düşecek nerdeyse. Konvoy olmayacak, öylesine bir gelin olmama sebep oldular diye ağlıyorum gizli gizli, yapacak bir şeyim de yok aynı zamanda.
   Gittiğim her yerde haber izliyorum. Ağlıyorum gelinliğimin içinde sürekli. Gelin almaya geldiklerinde hayatımın en büyük konvoyuyla karşılaştım, içimizde kalmasın diye eş dost kim varsa araba bulup gelmiş. Geziyoruz ama suratlar beş karış, kornaya dokunan herkes tereddütlü, gülüşler yarım, endişeli herkesin bakışları. Gelin odasında elimizde telefon, hala aklımızda 'Ne olacağız?' sorusu.
   Salona indik, tıklım tıklım salon. Herkes gelmiş galiba; ama tanıyamıyorum aynı zamanda. Kafam uyuşuk, hissedemiyorum. Bugün benim, bizim her anına özendiğimiz, iğnesinden ipliğine düşündüğümüz, mükemmel olacak dediğimiz düğünümüz. Gülemiyorum, eşimin arkadaşı geldi yanımıza : 'Herkes sizin için geldi, biraz gül, eğlen, hayatının sonuna kadar tekrarlanmayacak bugün ve böyle hatırlama.' dedi.Biraz kendime geldim o cümleyle ve eşlik ettim etrafımdakilere. Neredeyse tüm kuzenlerim gelmiş, halam, amcalarım, dayım, teyzelerim. Hepsini yeni farkediyorum, garip.
   Bitti düğün. Bugün bizim düğünümüz vardı. Hayat ne garip, sen tamamlasanda her şeyi, bir haber dünyayı değiştirebiliyor. Vatan sevgisi meğer ne güçlü bir şeymiş. Kaç can yitmiş biz yaşayalım diye. Tanklara tırmanmışlar, birbirlerini siper olmuşlar. Bizim can kaybımız yok demeye utanıyor insan, çok utanıyor...
   Ben evlendim.
   Ve bugünü asla hatırlamak istemediğim, ana hafızama kazığım bir gün olarak yerleştirdim ömrüme. Düğüne dair anılar bölük pörçük ama ülkemin acısı kocaman.
Bugün eşimin elini tutuyorsam, sokaklarında şehrimin özgürce dolaşıyorsam sizin sayenizde şehitlerim. Hakkınızı helal edin arkadaşlarım nöbetlerinizle dik durdunuz, tanklara çıkıp, birbirinize siper oldunuz. Helal edin hepiniz hakkınızı.
   Bugün kocaman bir yara içimizde, herkese farklı anlamlar yükleyip aynı izi oluşturan kocaman bir yara.
Şehitlerimizin ruhu şad olsun.
Teşekkür ederim milletim.
Ve evlilik yıldönümümüz kutlu olsun sevgilim.
Saygı ve minnetle...

You Might Also Like

0 yorum

Subscribe