22.03.2009 / 16.07.2016
07:52 Kendimi hiç gelinlikle hayat etmedim ben. O prenses edasıyla yaşayanlardan hep farklıydım. Atarlı, giderdi, hani hep kavgalara karışan kız çocukları var ya, ben onlar gibi büyüdüm. Elbiseyi bile ağlaya zırlaya giyerdim işte, siz düşünün. Hal böyleyken sevda dedikleri şey ne kadar uzaktı kim bilir. Yaklaşanı vururum edası hep bende...
Sonra bir gün internet arkadaşı edindim kendime, adı Erdi. Msn vardı o zamanlar, tarih oldukça eski tabii. Dertlestik, konuştuk, cok iyi iki dost olduk. Cevap vermeyince küserdik birbirimize,hepsinde aslında cilve. Arkadaş mı,sevgili mi arada yuvarlandığınız tatlı dönem işte.
Günlerden bir gün, hatta 2009'un Mart ayı, tamda 22 si, İzmit'in meşhur Sekapark'ı, buluşalım dedik. O geldi, bunca zaman beklediğim oymuş gibi, adım atışına bile hayran bırakarak geldi yanıma. Ellerimi tuttu, bütün eksiğim oymuş meğerse, canıma can oldu. Aynaya daha sık bakmama sebep, yanına giderken cici kız edalarına büründüğüm hal oldu.
Aşıktık elbet besbelli ama daha önemlisi çok sevdim ben bu adamı, yüreğim yerinden sökülür gibi olur hala, cok fazla.
Çok düzen değiştirdik biz, birbirimize yakın olmak için bütün yolları denedik. Vakit oldu mesafeye yenildik, vakit oldu yine sarıldık birbirimize. Ne olursa olsun eksilmedi sadakatimiz, koparmadı hiç Mevlam bizi.
Dahası biz hiç şu zaman evleniriz diye toz pembe hayaller de kurmadık.
Bir gün çıktı ağzımızdan artık olsun diye, ağızdan çıktığı kadar kolay olmayacaktı tabii. Kabullendirmekte zordu, uzakların gelini olacağımı benimsetmekte zordu. İstemeye gelinen son güne kadar babamın 'Hayır' deyişini bilirim. Yaradan nasip etmiş demek, yürüdü rayında bizim tren.
Şimdi elimde bir cüzdan var. Üstüne 'Aile Cüzdanı' yazmışlar. Bence yanlış yazılmış tabii, onun adı 'Zafer'
İnanın, dua edin. Şu iki satır bizim 8 senemizin milyonda biri değil. Ama elimde tuttuğum bu cüzdan var ya, inancın adı, geleceğimin umudu. Ve İzmit'te elimi tutan adam, evet o artık benim kocam.
0 yorum